Yeni Bir Bilgisayarım Olsa
Hepimizin hayalidir değil mi yeni bir bilgisayar sahibi
olmak? İhtiyaçlarımız doğrultusunda, güncel oyunları oynamak, sosyal medyalarda
rahat dolaşmak ve tabii ki ödevlerimizi yapmak. İşte bu hayallerimiz ışığında
bu yazımda sizlere bir bilgisayar toplarken nelere dikkat etmemiz gerektiğinden
bahsetmeye çalışacağım. Hazırsanız başlayalım;
Anne-Baba Ödevlerim İçin Gerekli
İlk bilgisayarımı aldırdığım zaman geldi aklıma. Hiç unutmam
annem yemek hazırlıyor, bense bilgisayarımda oyun oynamaya çalışıyordum. Canıma
tak etmesi ve kendimi annemin yanında bulmam an meselesi oldu. Bahanem ise
hazırdı tabii ki ; “Ödevlerimi yapamıyorum.”
Yeni bir bilgisayar alırken ilk dikkat etmemiz gereken nokta
elbette ki kasa. Evet, kasa. Bildiğimiz bilgisayar kasası. Peki, neden bu kadar
önemli hiç düşündünüz mü? Düşünmediniz değil mi?
Bilgisayarın tüm donanım birimlerini içinde bulunduran
donanımımız olan kasa, o kadar göz önünde tutulmasa da bana göre en önemli
parçalardan biridir. Sistemimiz ne kadar iyi ve güncel olursa olsun, iyi
havalandırılmayan, yeteri kadar temiz ve hava dolaşımı sağlanmamış bir kasa ile
tam randıman almamız mümkün değildir. Bu nedenle bir bilgisayar toplamaya karar
verdiğimizde, anakart ve ekran kartının boyutuna göre bir kasa seçmeliyiz. Peki,
ama piyasada hangi modeller var dediğinizi duyar gibiyim.
Bilgisayar Kasaları
Masaüstü bir bilgisayar topladığınızı varsayarak yazıma
devam ediyorum. Kasa seçerken sadece tasarıma odaklanmamız gerek. Anakart başta
olmak üzere diğer tüm donanım birimlerimizin boyutlarını da göz önüne alarak
bir seçim yapmamız gerekli. Sadece bununla da bitmiyor. Sabit disklerimiz için
yeterince yer var mı, kasada bulunan fan yuvaları kasayı yeteri kadar serin
tutabilecek mi, eğer kasa ile birlikte bir güç kaynağı da geliyorsa – ki
genelde kasa ile birlikte gelmektedir. – donanım birimlerimizi çalıştırmak için
gerekli enerjiyi üretebiliyor mu sorularını kendimize sormamız gerekiyor.
İlk olarak anakart modeline göre inceleyecek olursak, mini
tower bir anakarta sahipsek, bakmamız gereken kasa türleri Mini Tower ATX, midi
tower bir anakarta sahipsek, bakmamız gereken kasa türleri Midi Tower ATX
olmalıdır. Kasa seçimlerinde birazda kullanım amacı önemlidir desek yalan
olmaz. Örneğin bir oyun bilgisayarı topluyorsak Full Tower bir kasa seçmemiz
gerekir. Sebebi ise, hem oyun donanımlarının boyutlarının daha büyük olması,
hem de donanım birimlerine fazla yük binip fazla ısındıkları için, daha fazla
boş alana ihtiyaç duymalarıdır.
Tasarım
Pazarda
ilginç tasarımlara sahip pek çok kasa modelleri bulunmakta. Gerçekten
cezbediciler. Özellikle bir oyun delisiyseniz, kasa seçerken kendinizden
geçebilirsiniz. Kaba, şeffaf kapaklı ve led ışıklandırmalı fanlara sahip bir uzay
mekiğine kim sahip olmak istemez ki?
Fakat
bunlara sahip olma hayalinin dışında dikkat etmemiz gereken başka hususlara da
ihtiyacımız var. Örneğin kasa içindeki
kablo yuvaları çok önemlidir. Çünkü boşta duran kablolar hem görsel açıdan kötü
duracağından, hem de hava sirkülasyonunda engel olacağından, satın aldığınız
kasanın kablo yuvalarına sahip olması gerekir. Bir diğer önemli nokta ise,
kasanın toza karşı olan dayanıklılığı. Bu nedenle kasanın havalandırma
yerlerinde, toz filtresi olup olmadığına dikkat etmeniz gerekir.
Tekrar
dış tasarıma dönecek olursak, ön panelinde bağlantı noktaları bulundulan
kasalar daha fazla rağbet görmekte. Bu kasalar gerçekten büyük rahatlık
sağlıyor. USB ve mikrofon-kulaklık girişleri sayesinde devamlı kasanın arkasına
uzanmak zorunda kalmıyorsunuz. Fakat tam bu noktada bir durumdan yakınmak
istiyorum. Her ne kadar kasaların ön paneline USB giriş koysalarda, koydukları
malzemenin kalitesizliğinden dolayı elektrik kaçakları vs. sebeplerden ötürü bu
girişlerin ömrü uzun olmuyor. Buda taktığınız flash belleklerin bilgisayarca
tanınmayacağı veya yanacağı anlamına geliyor. Bu sebeple bir kasa alırken
paradan kaçmamalı ve kaliteli malzemeye sahip bir kasa almalıyız.
Hava Dolaşımı
İyi bir sistemin tam
randımanlı çalışabilmesi için uygun sıcaklık koşullarını sağlamamız
gerekmektedir. Bu yüzden kasanın soğutma sistemi üzerinde çok fazla
durmalısınız. Eğer bir oyun bilgisayarı topluyorsanız, donanım birimlerinize
fazla yük bineceğinden iyi bir soğutma sistemine ihtiyaç duymalısınız. Eğer
sadece e postalarınızı kontrol etmek, internette dolaşmak veya solitaire
oynamak için bir bilgisayar alıyorsanız, ısınma problemiyle pek
karşılaşmayacaksınız.
Bu sebeple kasa ile
birlikte gelen fan sayısı ve boş fan yuvalarının sayısı da önem kazanmakta.
Yüksek performans beklediğiniz bir bilgisayar sistemi topluyorsanız, ekstradan
fan takmanızı öneririm. Ayrıca iyi bir hava dolaşımı için, kasa içi düzen de
önemli bir rol tutmakta. Bu nedenle kasa içinde bulunan kabloların düzenini
yazımızın geride kalan kısmında belirtmiştim.
Güncel Ürün
Kıyaslamaları
Yukarda belirttiğim
ölçütlerden sonra, birkaç ürün özelliklerinden bahsetmek ve birbirleriyle
kıyaslamak istiyorum.
Hepsiburada üzerinden fiyata göre listeleme yaptığımızda
karşımıza 1500 Türk Lirası üzerinde iki model çıkmakta. Bu modeller, Cooler
Master Cosmos 2 ve Aerocool
GT-S modeli. Şimdi bu iki
modelin kıyaslamasını yapalım.
İlk olarak Aerocool
modelini ele alırsak;
1.
2x USB
3.0, 2X USB 2.0 ve ses ve mikrofon girişleri bulunan ön panele sahip.
2.
4 kademeli
fan kontrolcüsüne sahip.
3.
2.5’’ ve
3.5’’ destekli sabit disk yuvalarına sahip.(7 Adet)
4.
PCI
kartlarınız için vidasız montaj imkânına sahip.
5.
Şeffaf yan
panele sahip. 2x12cm, 2x14cm ve20cm fan yuvasına sahip.
6.
Bildiğimiz
anakart formları dâhil olmak üzere, Flex ATX / Micro ATX / ATX / Mini ATX / SSI
CEB / E-ATX ve XL-ATX tüm anakart boyutlarını destekler.
7.
Toplam 7
adet fan yuvasına sahip.
8.
Dâhili
20cm ön fan, 20 cm üst fan ve 14cm egzoz fan ile birlikte gelmektedir.
9.
Full tower
bir kasadır.
İkinci olarak Cooler
Master Cosmos 2 modelini ele alalım;
1.
2x USB
3.0, 2X USB 2.0 ve ses ve mikrofon girişleri bulunan ön panele sahip.
2.
4 gruba
ayrılmış 9 adet fanı kontrol edebileceğimiz fan kontrolcüye sahip.
3.
13 adet,
3.5’’, 3.5’’den çevrilme 11 adet 2.5’’ sabit disk takma imkanı.
4.
Micro ATX
/ ATX / E-ATX / XL-ATX / SSI CEB ve SSI EEB anakartlara uyumlu tasarım.
5.
Dâhili
20cm ön fan, 14cm arka, 12cm üst ve 12cm 2 adet yan fanla birlikte gelmektedir.
6.
Midi-Tower
bir kasadır.
Anakart
Anakart bir bilgisayar
için en önemli parçadır. Sebebi ise çok basit, tüm donanım birimleri
anakartınızın üzerine takılır ve anakartla uyumlu olması gerekir. Bu nedenle,
sistemimizin temelini oluşturan bu parçayı sık sık değiştirme imkânımız
olmuyor. Anakartı değiştirdiğimizde RAM, işlemci, hatta eski tip bir sabit disk
kullanıyorsanız onu bile değiştirmek zorunda kalabiliyorsunuz. Yine tüm
bileşenler anakart üzerinden birbirleriyle iletişim kurduklarından dolayı,
kaliteli bir anakart performanslı bir sistemin olmazsa olmaz parçasıdır.
Bu nedenle eğer bir
bilgisayar toplama düşüncemiz varsa - ki bu yazıyı okuduğunuza göre var. –
anakart alırken bütçeden kısmak, ilerde cebinizden daha fazla para çıkması
anlamına gelebilir. Takabileceğiniz maksimum RAM boyutu, desteklediği sabit
disk sayısı vb. birçok örnek verilebilir.
Yine ucuz bir anakart
üreten firmalar BIOS konusunda da desteği yeterince vermedikleri için güncel
işlemcilerde ve yeni belleklerde sorun çıkabilmekte.
İşlemci Uyumu
Anakart seçerken dikkat etmemiz gereken ilk husus,
alacağımız işlemci ile anakartın birbirine uyumlu olmasının gerekliliğidir.
Bunun için ilk olarak işlemcinin markasını anakartı destekleyip
desteklemediğine bakmalı, sonrasında ise, soket tipinin işlemciniz ile uyumunu
kontrol etmeniz gerekir. Aynı markayı desteklese dahi, anakartın işlemci
soketine uyumlu olmaması halinde sisteminiz çalışmayacaktır.
Sonuç olarak bir örnek vermek gerekirse, seçtiğimiz işlemci
AMD Phenom II X4 serisi ise, seçtiğimiz anakartın AMD destekli olması yetmez,
işlemcinizin işlemci soket tipi hangisiyse aynı işlemci soket tipi destekleyen
bir AMD uyumlu anakart olması gerekmektedir. – AMD Phenom II X4 serisi için
soket tipi Soket 938 AM3’dür.-
Kaliteli Malzeme
Kaliteli bir anakartta ilk dikkatinizi çekmesi gereken
özelliklerden biri katı kapasitörlerdir. Katı kapasitörler elektrolit
kapasitörlere göre 10 kat daha uzun ömre sahip ve çok daha düşük ısıda
çalışmaktadırlar. Yine elektrolit kapasitörlere nazaran şişme ve akma
ihtimalleri yoktur.
Günümüzde bazı üreticilerin katı kapasitörü de geride
bırakıp Hi-C kapasitör kullandığını görüyoruz. Tabii ki bu anakartların fiyatı
biraz daha yüksek. Ama şunu da belirtmem gerek ki eğer hız aşırtma yapacaksanız
Hi-C kapasitör kullanan modellere de bakabilirsiniz.
Katı kapasitörlerin elektriği daha iyi muhafaza
ederken sistemin daha kararlı çalışmasını sağladığını da belirtelim. Kısaca
kapasitörleri katı olmayan bir anakarta temkinli yaklaşmamız gerekir.
Soğutma Şart
Anakart devamlı çalışan ve tüm bileşenler arası iletişimi
kuran parça olduğu için, iyi bir soğutma sistemine sahip olması gerekmektedir. Günümüzde
artık yonga setleri eskisi kadar ısınmıyor olsa da yine de hem güney hem kuzey
köprüsünde soğutma olan bir anakart tercih etmemiz gerekir.
Eğer hâlihazırda bir anakart aldıysanız, güney ve kuzey
köprülerindeki soğutma yetersiz kalıyorsa, bunu bir fan veya özel alüminyum
soğutucular ile takviye yaparak düzeltebilirsiniz. Kuzey köprüsü işlemci,
bellek ve ekran kartı trafiğini yönettiği için epey ısınmakta. Kalan USB
portları, SATA, ses yongası ve aklınıza gelebilecek diğer tüm bağlantılardan da
güney köprüsü sorumludur. Bu sebepten ötürü güney köprüsünün iyi
soğutulduğundan emin olmanız gerekmekte.
Yonga Seti
Anakartın performansını etkileyen en önemli faktör yonga
setleridir. Burada dikkat etmemiz gereken en önemli husus, yüksek performanslı
bir sistem kurmak istiyorsanız, Intel tarafında P veya Z serisi bir yonga
tercih etmelisiniz. Aynı şekilde AMD tarafında FX ibareli bir yongaya sahip
anakart almalısınız.
Günümüzde artık anakartlarda yonga bulunmasa da, VIA ve SIS
yongalı anakartlara temkinli yaklaşmakta fayda var. Hem performans hem de
yazılım desteği açısından bu yongalar başınıza dert açabilir.
Performansı düşük yongalar aynı zamanda sisteme takacağınız
diğer bileşenlerin performansını da etkiler. Yavaş bir sisteme hızlı bir ekran
kartı takmak, bize bir şey kazandırmaz. Çünkü sistemin hızı, en yavaş bileşene
göre şekillenir.
Güncel Teknolojiler
USB 3.0, SATA 6 Gbps, PCI Express gibi güncel teknolojileri
destekleyen bir anakarta sahip olmak demek, ilerde bu teknolojilere
geçildiğinde sisteminizin sizi yarı yolda bırakmayacağı anlamına gelir.
Örneğin kaliteli AM3 soketli anakartlar ufak bir BIOS
güncellemesiyle AM3+ Bulldozer işlemcilere destek sunmaya başladı. Zamanında
paradan kısan, ucuz anakart alan kullanıcılar ise Bulldozer için yeni bir anakart
almak zorunda kaldılar. Ekran kartı desteği de anakartın kalitesine göre
değişebiliyor.
Bir diğer ve en önemli hususlardan biri de alacağımız anakartın
özelliklerinde kaç Mhz bellek bus hızı desteklediğine bakmaktır. Bizim
alacağımız anakartın bana göre minimum hafıza bus hızı 1333-1600 Mhz’den düşük
olmaması gerekir. Bunu göz önünde tutarsak, almamız gereken belleğinde minimum
1333-1600 Mhz hızı desteklemesi gerekmektedir. Ayrıca anakartımız ram tipi
olarak DDR2 destekliyorsa, almamız gereken RAM tipi DDR2, ram tipi olarak DDR3
destekliyorsa almamız gereken RAM tipi DDR3 olmalıdır.
USB 3.0
Yazımın başından beri dikkat ettiyseniz, devamlı bir USB 3.0
lafı geçiyor. Peki nedir bu USB 3.0 ?
Kısaca özetlemek gerekirse son çıkan USB standartı
diyebiliriz. İlk olarak 17 Eylül 2007’de Intel tarafından duyurulan USB 3.0 bir
önceki USB 2.0’a göre performans ve güç yönetimi açılarından çok önemli
avantajlar sağlıyor. USB 2.0’da bağlantı 4 telli bir yapıdan oluşurken, USB
3.0’da bağlantı 9 tel ile sağlanmakta ve bu çok ciddi bir hız farkına sebep
olmakta.
Hız
farklarına da bakacak olursak ;
Güncel Ürün
Kıyaslamaları
İşlemci
İşlemciler bilgisayarımızın 1. Ana parçasıdır, yani
kurduğumuz bilgisayar sistemlerinin beynidir. Bu yüzden bir bilgisayar alırken
ve o bilgisayarı minimum 3-4 yıl kullanacağımızı düşünürsek, alacağımız işlemci
hem iyi performanslı olmalı, hem geleceğe dönük olmalı, hem de makul fiyatta
olmalıdır.
Günümüzde Intel marka işlemciler, piyasadaki diğer işlemci
markalarına göre daha ön plandadır. Son 10-12 yıl içerisinde evine bilgisayar
alan kullanıcıların çoğunluğunda Intel işlemci bulunmaktadır. Bunun nedeni;
Intel firmasının reklam propagandası ve hazır sistem satan firmalarla yapmış
olduğu anlaşmalardan gelmektedir. Yani bir başka değişle, günümüz
bilgisayarlarının çoğunluğunda Intel işlemci var diye, Intel işlemciler en iyileridir
diye bir sav ortaya atamayız. Hatta bununla birlikte yazımın üst kısımlarında
bahsettiğim ileriye dönük ve yüksek performanslı işlemciler Intel’de çok yüksek
fiyatlara satılmaktadır. Yazımın ilerleyen bölümlerinde bu fiyat uçukluğunu ve
fiyat/performans ilişkisini sizlere sunacağım.
AMD marka işlemcilerin ise fiyat bakımından tam anlamıyla
cep dostu olduğu söylenebilir. Bir diğer değişle tam olarak öğrenci işidir.
Reklamı ve pazar payı Intel’in gerisinde kalmasına rağmen, performans olarak
aralarında çok büyük farklar yoktur. Yani biraz daha derine inmek gerekirse,
son model bir AMD ve Intel işlemcilere sahip iki farklı ev kullanıcısının,
hangi oyunu oynadığı, hangi programı kullandığı önemli olmadığı koşullarda
performans farkını anlaması mümkün değildir.
Yani işlemci seçerken, fiyat/performans ilişkisini iyi
düşünmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. Şöyle ki, işlemci seçerken şu iki
hususu göz önünde bulundurmalıyız;
1.
Anakartın hangi işlemciyi desteklediği,
2.
Anakartın desteklediği işlemcinin hangi işlemci
soket tipini desteklediği.
Ne için kullanacağım?
Öncelikle işlemci tercih ederken, ihtiyaçlarımızı
sorgulamamız gerekli. Oyun, çoklu ortam ve mühendislik uygulamaları işlemci
seçimimizi değiştirebilecek etkenlerden bazıları. Peki, hangi amaç için nasıl
işlemci gerekli? Oyun için çekirdek sayısı mı önemli? Peki, saat frekansı
nedir? Oyun için AMD mi Intel mi?
Ben kendim sıkı bir video oyunları bağımlısı olduğum için
ilk olarak oyun bilgisayarı topluyorsak seçeceğimiz işlemcinin nasıl olması
gerektiğinden bahsedeceğim. Söz konusu oyun bilgisayarı ise, öncelikle
cebimizin dolu olması gerekli. Yazımızın tamamını okuyanlar bu söylediklerimiz
sadece işlemci için değil, diğer tüm birimler için geçerli olduğunu zaten
bilmekteler. Şunu unutmamız gerek ki ekran kartımız ne kadar güçlü olursa
olsun, her zaman işlemcimiz daha güçlü olmalı.
Yazımı çok fazla uzatmadan, oyunlar için performansa en çok
etki eden etkenin saat frekansı olduğunu söylemek istiyorum. Zira piyasada ki
pek çok oyun çoklu çekirdek sistemini kullanmıyor. Burada devreye işlemcinin
mimarisi, ön belleği ve çalışma frekansı gibi özellikleri giriyor.
Çoklu çekirdek ise özellikle video dönüştürme veya render
gibi işlemlerde önem kazanıyor. Render uygulamalarının çoğu doğal olarak bu
desteği sunarken video dönüştürme programlarının çoklu çekirdeği destekleyen
sürümlerini kendimiz bulmamız gerekiyor.
Yeni nesil işlemcilerde yer alan bir diğer teknoloji ise
Turbo Core ve Turbo Boost teknolojileri. Bu teknolojiler işlemcileri anlık da
olsa, daha hızlı çalışmaya zorluyor. Fakat bu tür teknolojiler devreye girmeden
önce işlemci sıcaklığını kontrol ediyorlar. Eğer işlemci sıcaklığı normalin
üzerinde ise, frekans ya daha az yükseltiliyor, ya da hiç yükseltilmiyor.
Güncel Ürün
Kıyaslamaları
Şimdi sizlere AMD ve Intel markalarının en son çıkardıkları
işlemcileri kıyaslamaya çalışacağım;
Yorumlar
Yorum Gönder